your departure ≠ our forever
anma
nasıl oldu anlamadım ama
şehr-i seyirde bir damdayım.
güneş çoktan batmış,
esmiyor, ama her şey yolunda.
dünden, yarından hatta şu andan bile bağımsız.
kardeşlerini kaybetmiş bardaklarda muhtelif içkiler,
esmeyen hava,
ve yolunda olan her şey.
nice zamansız sevgilere, nice hayatta hissetmelere!
çünkü (aşk, diyor kimileri)
olmadığında yaşamaktan sayılmıyor sanki
a noktalarından b noktalarına kısa seyahatler,
alelade laflara nezaketen gülümsemeler.
(doğrusal zaman çizgisinde asılı kadife mücevher keselerinde gizli sonsuzluklar)
homage
I don’t know how, but I am on a roof
a panorama of the city around me
the sun has long set,
the air is still, but all is well.
not before, or later, not even now
miscellaneous drinks disappear in orphaned glasses
the still air,
and all that is well.
a toast, to many a more timeless romance, to feeling alive
because without (what people call love)
life in its entirety seems to be
brief voyages from point a’s to point b’s
polite smiles at everyday lines
(infinities hidden in velvet jewelry sachets afloat, tethered to the line of time)
ÇITONK
yarasadır, kuştur
pencereme çarpmaya uçmuştur
körü körüne, ya doğuştan, ya ışıksız geceden ötürü
belki bir eski defter, ya da yeni
aşkının ağzı kapalı kavanozunda iri bir sinek
cama yüklense kaç yazar
anlıyorum,
huzur bulmadım, ama en azından anlıyorum
bazı sinekleri salıveremeyiz
ve kurduğumuz şehirlerde
kanatlar artık daha değersiz
STOMP
could be a bat, a bird
flying straight onto my window
blinded by default or the lightless night
could be an ex, a next,
a fat fly trapped in your love jar
launching at the glass wall in vain
I understand,
still restless, but at least I do
some flies we can’t set free
and now in the cities we built
wings come less in handy